Zeus'un yıldırımı bu kez 3 saat sürdü...
temmuz 11-16 arası entegrasyon sürecinden sonra 17 temmuzda
yeni bir aktivasyona adım atmıştık.
her ne kadar entegrasyon sürecini zorlu geçirmiÅŸ olsak da o huzursuz alt seviye sabit titreÅŸimler yerini yüksek seviye bir spekturuma bırakarak tekrar bir aktivasyon süreci baÅŸlattı.
17-18 temmuz da deÄŸiÅŸen vitesten sonra,
kimliklerimizin asıl potansiyeline ulaÅŸmasını engelleyen ve dönüÅŸtürmek için direndiÄŸimiz her ne varsa, içsel yaratım bizi bu noktalardan dönüÅŸüme itecek metamorfoz zaman çizelgesini tekrar oyuna dahil etti.
kozalarından çıkmaya hazır olanlar, dün oluÅŸan ani sıçrayış ile birlikte aktive edilen kodların bilinçlerine ne kadar uyumlu olduÄŸunun
testine dahil oldu.
Ben bunu organ nakli sonrasındaki uyum süreci olarak yorumluyorum.
Tüm bu aktivasyonlardan sonra yeni kodlara ne kadar uyum saÄŸlayacağımız da yaptığımız seçimler üzerinden kendini belli edecek.
Kasım sonuna kadar devam edecek bu uyum testi sürecinde bizi zor bir süreç bekliyor fakat, bunu hızlı bir geliÅŸim süreci olarak ele alın.
1 senede geliştireceğimiz farkındalığın 3-4 ay gibi bir zaman aralığında deneyimleyeceğimiz hızlandırılmış bir kursuna adım atıyoruz. .
Bilincin kendini geliÅŸmiÅŸliÄŸinin yüksek seviyelerine taşıdığı anlar her zaman en çok sıkıştığı zamanlarda yaptığı sıçrayışlar ile gerçekleÅŸir.
Dünkü ani etkiyi biraz detaylandırmak istiyorum çünkü
schumann resonance ilk defa bu kadar uzun bir süre
tam olarak %100 seviye titreşim hızında kaldı.
titreÅŸim gücü ise %7 olarak hissedilirken schumann resonance'ın hz aralığı 7.60-7.78hz olarak gözlemlendi.
Bugün, yani 26 temmuz itibari ile titreÅŸim gücünü %68 olarak hissediyoruz. shumann rsonance ise 7.92 hz civarında.
baÅŸlığı Zeus'un ÅŸimÅŸeÄŸi olarak ifade etmemin sebebi de bu aslında. Dün oluÅŸan bu spektrum tam bir ÅŸimÅŸek hızı ile etki etti.
zeus'un şimşeği; mitolojide bilincin aydınlanma anının metaforu olarak kullanılan bir tanımdır.
Hinduizm'de havanın ve savaşın tanrısı, Cennet veya Swargaloka'nın tanrısı Verdik kralı Indra'nın silahı Vajra ile de bilinir.
Evrendeki en güçlü silah olarak da adlandırılan vajra silahı, Sümerlerde Ninurta' nın silahı olan 'sharur' olarak da bilinir.
'Binlerin parçalayıcısı ' topuz anlamına gelir. Ayrıca zamanda sıçrama, geçit açma, matristen çıkma olarak da bilinir, büyücünün silahı olarak da bilinir. Kimde varsa matrix'i o kontrol eder.
vajra silahı aynı zamanda manyetik alanı kontrol edebilen bir silahtır.
Birçok mitolojide adı geçen vajra, aynı zamanda Atlantis döneminde nükleer savaşı baÅŸlatan silah olarak da anılır.
​
vajra doğru kullanıldığında ise
DNA aktivasyonu ve uyanışı temsil eder.
Tanrıların lütfü, öze dönüÅŸ, tanrı bilinci, biilince düÅŸen ÅŸimÅŸek, aydınlanma tüm bunlar vajra yani thunderbolt silahı ile iliÅŸkilidir.
metafizik olarak bilinçteki aydınlanma, fizikte vajra silahı yansımasıdır.
geçtiÄŸimiz senelerde elon musk yatak odasındaki baÅŸucu masasının bir fotoÄŸrafını paylaÅŸmıştı.
ben de aşağıya ekliyorum o fotoğrafı.
Ne ilginçtir ki baÅŸucunda bu vajra silahının minyatür bir örneÄŸi bulunmakta.
yansıma boyutunda her bilgi sembollerle ifade edilir.
bu eskiden beri bilginin farkındalığı yüksek olanlar tarafından görünür olması için kullanılan bir yöntemdir.
Mesajı alan bir sonraki aÅŸamaya geçer.
Buradaki sır bakmak deÄŸil görmektir.
EÄŸer güce sahip olan kiÅŸi,
o gücü bilgelikle nasıl kullanacağını bilmiyorsa,
güce sahip olduÄŸunu bilinmesinden ve bunu en belirgin ÅŸekilde göstermekten güç alır.
Birçok liderinde toplumu yönetme ÅŸekli de budur.
çünkü kendini sizden üstün görmesi gerekir ve bu bilgelikten en uzak noktadır. bu vajra silahına sahip olunduÄŸunun gösterilme hali ise benim için kontrolü elinde tutanlardan biri olduÄŸunu belirtmesi.
Cern'ün kurulma amacıda, evrenin nasıl yaratıldığı baÅŸlığının altında anti madde arayışı, aslında Dünya dışındaki bazı formlar ve düÅŸmüÅŸ olanlar(fallen angels diÄŸer bir deyiÅŸle düÅŸmüÅŸ bilinç) da bu dünyada ki gezegene ve evrene karşı kullanıyor olmaları.
Kara deliklerin aksine, antimadde teorik deÄŸildir.
Sadece ölçülebilir bir kalıntı kalmamakla birlikte, aynı zamanda potansiyel olarak çok küçük ve kalıcı da olsa, LHC'de üretiliyor ve tutuluyor olması.
Çeyrek gram anti madde, 5 kilitli TNT'ye eÅŸdeÄŸer bir patlayıcı verim üretebilecek potansiyeli vardır.
CERN, önemli anti madde silahları yaratma ve depolama imkanları geliÅŸtirmektedir. ÖrneÄŸin, anti madde bombalarının sayıları çok büyüktür, çünkü bunlar, nükleer serpinti olmadan
atom seviyesinde üretilebilirler.
Parçacık ışın silahları hali hazırda savaÅŸ alanında, özellikle de gizli operasyonlarda kullanılmakla birlikte ve CERN'in araÅŸtırmaları kesinlikle askeri uygulamalarını geniÅŸletmek üzere ilerler.
tüm bu arka plan,
bizim teknoloji olarak gördüÄŸümüz perdenin arkasında
uygarlıklar arası bir güç mücadelesi mevcut.
kontrolün kimde olacağının savaşı aslında.
Peki gerçekten bilgeliÄŸin kontrolü,
aydınlanmanın kontrolü sizde olsa, veya tüm manyetik alanı siz kontrol ediyor olsanız, bunu insanların bilmesinden mi güç alırsınız ? yoksa
ona sahip olmaktan mı?
​
GösteriÅŸ bilgeliÄŸin gölgesidir.
Bu hayvani bir iç güdüdür. hayvanlar da doÄŸada heybetli görünmek için, kontrol sahibi olmak için gösteriÅŸ yapar, tıpkı bir çok ünlünün, liderin, kendilerine koca koca sahneler kurup toplumun karşısında kendilerini büyütmeleri gibi.
​
gerçek bilgelik sessiz bir tecrübedir,
buna sahip olduÄŸunuzun bilinmesi ile ilgilenmezsiniz,
sadece bunu deneyimlersiniz
İnsan formunu hayvandan ayıran diğer bir yanı da bu algıdır.
Umuyorum ki içinde bulunduÄŸumuz geçiÅŸ aÅŸamasında bilinçlerin yükseliÅŸ süreci, tüm bu illüzyonun ortadan kalkıp ÅŸimdiye kadar maruz kaldığımız yansımanın asıl gerçekliÄŸini bizlere görünür kılacak ÅŸekilde gerçekleÅŸir...